Bir Okul Bin Gelecek

Gaziantep Valiliği koordinasyonunda İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen 'Bir Okul Bin Gelecek' ve 'Geleceğimize Bir Tuğla da Sen Koy' kampanyalarının tanıtım toplantısı, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in katılımıyla Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapıldı.
Bakan Dinçer, törende yaptığı konuşmada, Gaziantep'in eğitim tablosunu değiştirmek ve makus talihini yenmek için bir araya geldiklerini ifade ederek, bu toplantının geleceğe hazırlık toplantısı olarak bakılması gerektiğini söyledi.

Gaziantep'in üniversite sınavlarında 80. ve SBS sınavlarında 71. sırada olduğuna işaret eden Bakan Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bizim mukayese araçlarımız sadece bundan ibaret değil. Şimdi bazı sorular soracağım, lütfen düşünün. Türkiye'de ilköğretim okulunda bir sınıfta 31 öğrencimiz var ama sizin çocuklarınız 45 kişi oturuyorlar. Türkiye'de ortaöğretimde bir sınıfta 34 öğrencimiz oturuyor ama Antep'te 46 öğrenimiz oturuyor.

Meslek lisesinde tüm Türkiye;de 38 iken, Antep'te 41 kişi oturuyor. Türkiye'de meslek lisesinin genel ortaöğretimdeki payı yüzde 49 ama Antep'in payı yüzde 22. Okullaşma oranları itibarıyla baktığımızda, okul öncesi eğitimde tüm Türkiye 3-5 yaş arasında yüzde 43 ama Antep'te okul öncesi eğitime giden öğrenci sayısı yüzde 22. İlköğretime baktığımız zaman aslında Antep için gururlanacak bir boyutu var.

Tüm Türkiye'de yüzde 98,5 oranında çocuklarımız ilköğretime gidiyorlar, Antep'te yüzde 99,5 oranında gidiyorlar. Hakikaten takdire şayan. Ama burada dikkati çeken başka bir husus var; Antep'te 100 erkek öğrenciye karşın sadece 88 kız öğrencimiz ilköğretime gidebiliyor. Kız çocuklarımızın okullaşmasında tüm Türkiye'nin ortalamasından, Doğu;dan, Güneydoğu Anadolu'dan bile geride gözüküyor. Türkiye'de 100 öğrencimizden 69'u ortaöğretime gidiyor, Antep'te ise 58 öğrenci ortaöğretimde eğitim alabiliyor. Bütün bunlara baktığımız zaman şunu söylememiz mümkün; okullaşma oranı, derslik sayısı, eğitim altyapısı itibarıyla Antep içinde bulunduğu konum göz önüne alındığında kıyaslanamayacak şekilde yetersiz bir noktada.'' Bakan Dinçer, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Batman illeri ortalamanın dışına bırakıldığında Türkiye'de derslik başına öğrenci sayısının 25;in altında olduğunu kaydetti.

Gaziantep'in eğitim dışında bütün alanlarda göz kamaştırdığını ifade eden Bakan Dinçer, şöyle dedi: ''Rivayet olunur ki tavus kuşu kuyruğunu açtığında, rengarenk gökkuşağını gıpta ettirecek özellikle sergilediği zaman müthiş gurur duyar ve kendisiyle böbürlenirmiş. Ama ayağını görür görmez hemen kuyruğunu kapatırmış. Çünkü ayağı çok çirkinmiş. Tabiri caizse, aslında eğitim Antep'in tavus kuşu ayağına benziyor.

Öyleyse bizim bir şey yapmamız lazım.'' ''Pek çok şey yapmaya çalışıyoruz. 2002 yılında bu kentte sadece 5 bin 516 derslik vardı. 2003'ten bu zamana kadar aslında bunu ikiye katlayacak dersliği yaptık'' diyen Bakan Dinçer, şunları söyledi: ''Sadece 8 yıllık süre içerisinde 10 bin 496 dersliğe çıktık. Şu anda hala yapmakta olduğumuz 61 adet ilköğretim okulu, 15 adet ortaöğretim, toplam 76 yatırımımız var bakanlık olarak. Biz 2006'dan 2010'a kadar 164 milyon TL yatırım yaptık. Ama 2011 yılında 134 milyon TL'lik buraya yatırım yaptık, okul ve benzeri olarak. Sadece ben bakan olduktan sonra az önce saydığım 10 ili öncelendirdiğim için ve en başına Antep'i koyduğum için tam iki kez bütçe dışından özel olarak ek ödenek buraya gönderdim. Toplam 57 milyon 200 bin liraya yakın ek kaynak gönderildi. Son gelirken buraya, -57 milyon liraya dahil- 18 milyon ek kaynağı Antep'e tahsis etmiş bulunuyoruz.''

Bir benzetmeyle konuşmasını tamamlayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, padişahın birinin yolun üzerine taş koyduğunu ve sarayın penceresinden izlemeye başladığını, kalenin kapısından şehre giren tüccarların, esnafın, bürokratların ve memurların yolu taşın etrafını dolaşarak geçtiğini ve padişaha sitemde bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Sonunda sırtında bir küfeyle geçen yaşlı bir köylü, küfesini büyük zahmetle sırtından indirmiş. Büyük bir sıkıntı, kan ter içinde taşı yolun kenarına taşımış. Taşın olduğu yerde içinde altın dolu minik bir kese görmüş.

Kesenin içinde 'kim bu taşı kaldırırsa bu altınlar onundur' diye not varmış. Anlattıklarıma baktığınızda eğitim, Antep'in geleceğine giden yolun üzerinde duran bir taş gibi. Eğer biz o kentin tüccarları, memurları, yöneticileri, esnafı ve çalışanları olarak kenardan geçer ve yönetime söylenmeye devam edersek, o taş orada kalacak. Halbuki o taşı kim kaldırırsa; o taşın altında Antep'in hayali, umutları, daha iyi bir gelecek var. Bu toplantı hep beraber o taşı kaldırma, umut toplantısı.''

Toplantının sunuculuğunu yapan Berna Laçin, Bakan Dinçer'e, öğretmenlerin meselesiyle ilgili küçük güzel bir haber almak istediğini ifade ederek, ''Bu 44 bin ataması yapılamayan öğretmenimiz ne olacak?'' diye sordu. Bunun üzerine Bakan Dinçer, eğitim sistemini iyileştirmenin yolunun öğretmenlerden geçtiğini, öğretmenler iyiyse hiçbir engelin eğitimin kalitesine mani olamayacağını vurguladı.

Öğretmenlik mesleğinin sadece atama bekleyenlerle ilgili sorunu olmadığına işaret eden Bakan Dinçer, şunları söyledi: ''Çok daha karmaşık sorunlarımız var. Ben sadece şunu söyleyebilirim. Taahhüt etmekten korkuyorum, çünkü benden önceki bakanımızın taahhüdü sebebiyle, 'somut, hiçbir şey yapmadan konuşmayacağım' diye kendi kendime söz verdim. O sözümü üzgünüm ama burada da değiştirmek istemiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ben bu sorunları önceki yıllardan da daha etkili şekilde çözmek için bütün gücümle çalışıyorum.'' Bakan Dinçer, sunucunun ''2012 için umutlanalım mı?'' demesi üzerine, ''Umutlanabilirsiniz, sorunların hepsini çözeceğiz'' dedi.