Ucuz işçilik için kadınlar doğurmalı

Kapitalist sistemin ucuza çalışacak insanlara ihtiyacı var. Bunu sağlamak üzere de çok doğuracak kadınlara ihtiyacı var. O sebeple sosyal politikaların merkezine kadınlar ve çocuklar oturtulur

Cumartesi günü, Koç Üniversitesi'nde düzenlenen ve 2 gün süren "Türkiye Sosyal Politikalarını Tartışıyor" başlıklı programın konuklarından birisiydim.

Toplantıyı, Dünya Bankası ve Koç Üniversitesi ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı düzenlemişti. Toplantıda fakirlik, sağlık hizmetleri, eğitim, barınma gibi konularda sunumlar yapıldı ve son gün benim de olduğum zamanda tartışma platformu oluşturuldu.

Kapitalizm, ucuz emek ister. Çünkü, sermayenin zenginleşebilmesi için emek piyasasının sadece ülke içinde kalması, sermayenin de tüm dünyayı dolaşabilmesi lazım. Ülkelerde ucuz işgücü olması için köylerden şehirlere göç olması ve iş isteyen nüfusun çoğalması lazım. Bu nüfusun da açlıktan ölmemesi, barınması ve doğurması lazım. Kapitalizm de nüfusun açlıktan ölmeyecek kadar yaşayabilmesi ve barınabilmesi için sosyal politikalar belirler, üretir ve uygular. İşte bu toplantılarda bunu tartıştılar. Nüfusun fakir kesimine ölmeyecek kadar çok, zenginleşmeyecek kadar az nasıl yardım yapılır...

NEDEN KADINLARA VE ÇOCUKLARA SOSYAL POLİTİKA

Ucuz emek çok olmalı ki, hem kendi aralarında rekabet etmeli hem de sermayenin kontrolünde olmalılar. Şehirlerin etrafında birikmiş gecekondularda yardımlaşma fazla olunca, onları gecekondulardan çıkarıp sosyal konutlara yerleştirip bir arada yalnız bireyler meydana getirmeleri de şart. Bir arada olacaklar ama hepsi yalnız olacak. Bunun için en uygun projelerin de TOKİ'nin sosyal konutları olduğuna karar verildi. Üstelik bu kesime ucuz verilen sosyal konutların, daha sonra pahalı satılmamalarının tedbirleri de alınmalıydı; bunun da çözüm yöntemleri tartışıldı.

KADINLAR ÇOK DOĞURMALI

Yaşayanları boş verin, onlar fakir olmalı ve bu zaten başarıldı ama bunun devamı için kadınların mutlaka en az 3 çocuk doğurmaları lazım. Bu sebeple kadınlara yönelik sosyal tedbirler mutlaka alınmalıydı. Yoksa ucuz emek piyasasında iş arayacak, asgari ücret hatta ondan bile daha düşük ücretlere çalışacak insanlar çok olmazsa, sendika kurup, örgütlenip ücretlerini artırabilirlerdi. Bunun en iyi çözümü de her kadının mutlaka en az 3 çocuk doğurmasıyla sağlanabilirdi. Üstelik bunların gerektiğinde savaşa gönderilip kapitalizmin amaçları doğrultusunda ölmeye de hazır olmaları gerektiğinden, çocukların da sosyal korunma yöntemleriyle genç haline getirilmesi şart.

BÜYÜK ERKEKLERE SOSYAL KORUMA YOK

Analar ve genç kızların doğurganlığının devamı için korunmaları şart. Çocukların da büyüyüp hazır asker ve ucuz işgücü olmaları için büyümeleri şart, onlara da sosyal destek lazım. Ama artık büyümüşlerse sosyal destek bitmeli, yoksa ucuz işçi olmayı kabul etmezler, kapitalizmin amaçları için ölmeyi de kabul etmezler. Bu sebeple kadın ve çocuk dışındaki nüfusun korunmaması, maddi olarak desteklenmemesi gerekiyor ki iş arasınlar, iş bulamazlarsa paralı asker olsunlar.

Eşinizin emeklilik tarihi gelmiş

Eşim, 01.03.1956 doğumlu, 1974 yılında SSK'lı oldu ve 1978 yılına kadar çalıştı. 1995 ve 1996 yıllarında da SSK'ya 10 ay isteğe bağlı ödedi. Bağ-Kur ise 10.9.2004 günü başladı ve halen devam ediyor. İsteğe bağlı sigortanın banka dekont fotokopileri elde mevcuttur fakat hizmet dökümünde hiçbir ödeme görünmemektedir. Eşim, 1980 yılında kız çocuk, 1984 yılında erkek çocuk dünyaya getirmiştir ve çocuklarım halen yaşamaktadır. Doğum borçlanmasıyla ilgili imkânlarımız nelerdir? Tam emekli olma, erken emekli olma durumumuz nedir?
■ Yunus Zekeriya BİTİKÇİOĞLU

Verdiğiniz bilgilere göre, eşiniz son yedi yıl (2520 gün) içinde en çok Bağ-Kur'a prim ödemiş durumda, Bağ-Kur'dan daha önceki SSK ve Bağ-Kur süreleriyle en az 5400 günü (15 tam yılı) varsa Bağ-Kur'dan hemen emekli olma hakkına sahip. 5400 günü yoksa da doğum borçlanması yaparak 5400 günü tamamlarsa hemen Bağ-Kur'dan emekli olur. İsteğe bağlıları makbuzlarınızla sisteme işleteceksiniz.