SGK Başkanı Fatih Acar Birlik Vakfı Üyeleriyle Bir Araya Geldi

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, Birlik Vakfı tarafından düzenlenen "Pazartesi Sohbetleri" toplantısında Sosyal Güvenlik Reformu ve Kurumun 2012 yılı hedeflerine ilişkin sunum yaptı.

Sosyal Güvenlik Kurumunun Türkiye'nin merkezi yönetim bütçesinin %42 sini oluşturan bir Kurum olduğunu ve bu nedenle ağır bir emaneti omuzlarında taşıdıklarını belirten SGK Başkanı Fatih Acar, "Bazen bu emaneti taşımak uykularımızı kaçırıyor ama görevimizi yapmaya devam ediyoruz. Şimdiye kadar mahcup olmadık, şimdiden sonrada çalışma arkadaşlarımızla daha iyi noktalara getirmek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz." dedi.
fatih acar birlik vakfı SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI FATİH ACAR:
- DÖRT ÇALIŞANIN BİR EMEKLİYE BAKMASI GEREKİR.
- TEK BİR KURUM, TEK BİR KANUN GELDİ.
- BÜROKRASİYİ KALDIRACAĞIZ.
- EN BÜYÜK ARGÜMAN KAYIT DIŞI İLE MÜCADELEDİR.

Aktif sigortalıların 17 milyon 357 bin kişi, emekli olmuş aylık alanların ise 10 milyon 41 bin
kişi olduğuna vurgu yapan Acar, Türkiye'nin pasif sayısı açısından bakıldığında emeklisi çok fazla
olan bir ülke olduğunu ifade etti.

Acar: Dört Çalışan Bir Emekliye Bakmalı
Sosyal güvenlik sisteminde Türkiye'de aktif pasif oranının % 1.8 civarında olduğunu ve bu
oranın Avrupa standartlarına göre çok düşük olduğuna işaret eden Acar, "Gelişmiş ülkelerde
ortalama bir sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilmesi için dört çalışanın bir emekli olana bakması
gerekiyor, bizde bu 2 bile değil. Sigortacılıkta 2 ana parametre vardır, birisi yaş, diğeri sigorta prim
ödeme gün sayısıdır. Kayıt dışı istihdam %48 den %40'a geldi." dedi. Sosyal güvenlik açıklarının
1994-2007 yılları arasında toplam 853 milyar TL olduğunu vurgulayan Acar, "Bu rakam iki Türkiye
demektir.

Bu açıklar nedeniyle Türkiye daha az yatırım yapan bir ülkeydi. 5510 sayılı yasayla,
Sosyal güvenlik açıkları 2050 yılına gelindiğinde GSMH'nin %1'inin altına gerileyecektir." diye
konuştu. Sosyal Güvenlik Kurumunun mali yapısına da değinen Acar, "Kurumumuzun mali yapısına
bakarsak, 2011 yılındaki kurum gelirimiz 102.6 milyar TL, bunun 73.1 milyar TL'si prim geliridir. En
önemli gelir kalemimiz prim geliridir. Giderlerimiz 116.3 milyar TL, bu gider kalemlerinin içerisinde
en önemlisi ise 80 milyar TL ile emekli aylıklarıdır." dedi.

Sosyal Güvenlik Reformunu yapmak zorunda olduklarını ve bunun gerekçesi olarak da,
demografik değişim, Sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri arasında norm ve standart birliğinin
olmaması, nüfusun tamamının koruma altına alınamaması gibi başlıkları sayabileceklerini dile
getiren Acar, 30-40 yıl sonra Türkiye'nin daha yaşlı bir nüfusla karşı karşıya kalacağını, bu
durumun da daha fazla sağlık harcaması getireceğini belirtti.

Şu anda 30 gün prim ödeyen herkesin sağlık sisteminden yararlandığına dikkat çeken Acar; vatandaşların, annesinin babasının sigortalı
olup olmamasına bakılmaksızın 18 yaşına, okuyorsa 25 yaşına kadar sigortalı hizmetlerinden
faydalanabildiğini, bunun önemli bir güvence olduğunu dile getirdi.Acar: Sosyal Güvenlik Reformuyla 4 Ana Parametrede Değişiklik Yaptık
Konuşmasında sosyal güvenlik reformunun temel felsefesinden de bahseden Acar,
reformun; Sigorta hak ve yükümlülüklerin eşitlendiği mali olarak sürdürülebilir tek bir emeklilik
sigortası sisteminin kurulması, nüfusun tamamına eşit kolay ulaşılabilir Genel Sağlık Sigortası
sisteminin kurulması, yeni kurumsal yapının oluşturulması, dağınık sosyal yardımların merkezi
olarak izlenebileceği nesnel yararlanma ölçütlerine dayalı bir sistem kurulması, primsiz ödemelerin
toplulaştırılması gibi bileşenlerden oluştuğunu söyledi.

Sosyal Güvenlik Reformuyla 4 ana parametrede değişiklik olduğunu, vatandaşın ödediği
prim kadar emekli aylığı alacağını söyleyen Acar, "2046 yılında ilk defa emekli olanlara 65 yaş
sınırlaması getirdik. Bir reform yapıyorsak 50 yıl sonrasını da düşünerek yaptık. 4/A-B-C prim
ödeme gün sayısı 9000 gündü, SSK'lılar için bir düzenlemeyle 7200 gün olarak belirlendi. Farklı
uygulamalar vardı, bundan sonra vatandaşlar ne kadar prim öderse o kadar emekli aylığı alacak."
diye konuştu.
Acar: Bürokrasiyi Kaldıracağız
Bürokrasinin kaldırılmasının, en önemli hedeflerinden biri olduğunu söyleyen Acar, "Sağlık
karnelerini kaldırdık, vatandaşlarımız artık TC kimlik numaralarıyla gidip muayene olabiliyorlar.
Sınırlı da olsa bazı hastanelerin, vatandaşların TC kimlik numaralarını kullanarak hiç hastaneye
gitmedikleri halde muayene olmuş gibi gösterilip kuruma fatura edilmesiyle karşılaştık. Bu ahlaki
bir problem. Bu durumun önlemini Avuç İçi Damar İzi sistemiyle almaya çalışıyoruz." dedi.

Sosyal Güvenlik Reformunun 2008 yılında yapıldığını, önemli bir yasa çıkarıldığını, ancak
yasa çıkarmanın önemsiz olduğunu, asıl önemli olanın yasayı uygulamak olduğuna vurgu yapan
Acar, "Yasa 2008 Mayıs ayında çıktı, 1 Ekim 2008 de yürürlüğe girecekti, 1 Ekim 2008' e kadar çok
çalıştık. Bütün arkadaşlarımızla özverili çalıştık. İyi niyetle, gayretle ve çabayla güzel bir şekilde
neticelendirdik. Dünyanın her yerinde Sosyal Güvenlik reformları zor olmuştur. Sosyal diyalog
çerçevesinde Sivil Toplum Kuruluşlarıyla iletişime geçildi. Yapılandırma kanunuyla, 7.5 milyar TL ve
7.9 milyar TL gelir elde edildi." diye konuştu.

Acar: Sürdürülebilir Bir Sosyal Güvenlik Sistemi İçin Elimizdeki En Büyük Argüman Kayıt
Dışı İle Mücadeledir
Sağlık alanında yapılan köklü değişikliklere de değinen Acar, Medula entegrasyon sisteminin
hayata geçirildiğini, global bütçe ile ilaçtaki ciddi bir sapmanın sona erdiğini, hastanelere
zorunluluklar getirildiğini belirtti. Acar, "Önceden bir doktor 250-300 kişiyi muayene ediyordu,
şimdi kota getirdik, bir doktor bir günde 60 hastaya bakabilir. Bu hasta hakları açısından çok
önemlidir. Bu durum suistimalleri de engelleyecek." dedi.

Sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi için en büyük argümanın kayıt dışı ile mücadele
olduğunu ifade eden SGK Başkanı Acar, "Artık PTT ile yapılan protokol çerçevesinde
vatandaşlarımıza evlerinde maaşlarını ödüyoruz. TC kimlik numarası ile gelir aylığı alma sistemi
getirdik. Bağımsız çalışanlarla ilgili on-line işlemler hayata geçti. Biz vatandaşa hizmet için istihdamedildik, bu nedenle, amacımız vatandaş odaklı hizmettir ve bunun için de Kamu bürokrasisinde olan
işleri geciktiren ve sekteye uğratan yönetmeliklerden hep beraber kurtulmamız gerekiyor. Vatandaş
bize gelmesin biz vatandaşa gidelim anlayışı ile 2008 den bu yana 354 adet SGM faaliyete geçti."
diye konuştu.

2012 yılı hedeflerini de açıklayan Acar, 81 ildeki Sanayi ve Ticaret Odalarına, tüm esnaf
odalarına, tüm Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odalarına gideceklerini ve "Biz geçmişle
uğraşmıyoruz, geleceğe bakıyoruz." mesajını vereceklerini dile getirdi. Bilgilendirme ve rehberlik
hizmetlerinin ön planda olduğu bir denetim anlayışı ile hareket edeceklerini söyleyen Acar, 133,2
milyar TL gelir, 158 milyar TL gider hedefleri olduğunu, gelir gider dengesi olarak 25 milyar TL açık
olduğunu ve bunun yanında 66,2 milyar TL bütçe transferi olduğunu ifade ederek, "Biz sosyal
güvenlik reformu ile ödediği prim kadar aylık alan bir emeklilik sistemi sağladık, bu bizim uzun
vadede sosyal güvenlik açıklarımızı azaltacak.

Kısa vadede ise, 97,2 milyar TL olan prim gelirlerimizi arttırmamız gerekli. Sigorta primini esas kazançlarla ilgili meslek kodlarına göre
düzenleyen bir çalışma yapıyoruz. Tüm meslek kodları ile ilgili bir çalışma yapacağız. Bürokrasiyi bu
kurumdan kaldıracağız. Amacımız, teknoloji altyapısını tamamlamış vatandaş odaklı bir hizmet
anlayışı sunan bir kurum olmaktır." dedi.

Toplantıya Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar'ın yanısıra, I. Hukuk Müşaviri
Mahmut Özbay, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Yavuz Selim Ayaz, Cumhurbaşkanlığı
Başdanışmanı Bahattin Cebeci, Merkez Valisi Kasım Esen, Birlik Vakfı Müdürü Recai Nurhan Yavuz,
Birlik Vakfı Ankara Şube Başkanı Muhittin Bal, Birlik Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Öztürk ile
Yusuf Doğru, eski Milletvekillerinden Nuri Uslu, Hacı Biner ile çok sayıda Birlik Vakfı üyeleri katıldı.