MEB 40 bin öğretmen alımında sadece 4 kontenjan

Türkiye’de yıllardır yabancı dilin önemi üzerinde duruluyor ama dil bölümüne giden ve mezun olanlara gerekli imkanlar verilmediği belirtiliyor. Bunların başında üniversitelerin dil bölümlerinden mezun olan binlerce Fransızca ve Almanca öğretmen adayı geliyor. Büyük ümitlerle öğrendikleri dilleri öğrencilere öğretmeyi hedefleyen Fransızca ve Almanca bölümü öğretmen adayları, az sayıda kontenjan verildiği için öğretmen olma şansını yakalayamıyor.

2012 yılı öğretmen atamalarında Fransızca öğretmenliğine bir, Almanca bölümüne 3 kontenjan verildi. Böylece binlerce aday öğretmen olma hayalini bir sonraki yıla bıraktı.

Yeni eğitim sistemine geçilmesiyle atanma şanslarının yüksek olduğunu düşünen binlerce Fransızca ve Almanca öğretmeni, son 40 bin öğretmen alımında sadece 4 kontenjan verilmesiyle büyük hayal kırıklığına uğradı. Almanca öğretmen adayı Emine Kaya 2012 atamalarında, Almanca branşına ayrılan kontenjanın kendisini şoke ettiğini vurguladı. Kaya, "Almanca öğretmeni açığında binli sayılar telafuz edilirken ilk atamalarda sadece 3 kişilik kontenjan verilmesi bizi gerçekten çok üzdü." dedi. 8 yıldır atanmayı bekleyen bir diğer öğretmen adayı ise Eral Yılmaz. “Fransızca hem AB hem de dış ticaret için çok önem teşkil ediyor." şeklinde konuştu. 9 yıldır atanmayı bekleyen Fransızca öğretmeni Hayriye Güneş, “Hep atanma umuduyla mesleğimin peşinden koştum. Arkamızda gün geçtikçe dağ gibi yığılan bir mezun ordusu var. Mademki Fransızca öğretmenleri atanamıyor, neden hala üniversitelerde bu bölümlere alım devam ediyor?” diye sordu.

Bugün Almanca’nın konuşulduğu 7 ülke varken, 33 ülkede ise Fransızca konuşuluyor. Türkiye’nin diğer ülkelerle olan ilişkilerinde İngilizce’nin yanı sıra Fransızca ve Almanca’nın önemli olduğu dile getiriliyor. Avrupa Birliği müzakereleri sürecinde kültürel, ekonomik, akademik çalışmalarda Türkiye’nin kendini ifade etmesinde bu dillerin önemine dikkat çekiliyor.

Bu yıl ÖSYM’nin üniversite kontenjanlarını yayınladığı listede, Fransızca öğretmenliğine 467 kontenjan ayrılırken, yaklaşık 456 kişi bu bölüme yerleşti. 260 kontenjan ayrılan Fransızca mütercim tercümanlık bölümüne ise 220 kişi yerleşti. Aynı zamanda bin 2 kontenjan ayrılan Almanca öğretmenliği bölümüne 987 kişi yerleşti. 340 kontenjan ayrılan Almanca mütercim tercümanlık bölümünün ise tamamı dolmuş durumda.

9 yıldır atanmayı bekleyen Fransızca öğretmeni Hayriye Güneş, yeni eğitim sistemiyle atanmayı ümit ettiğini fakat bu sene de atanamadığını dile getirdi. 8 yıldır evli olan ve 6 yaşında bir kızı olan Hayriye Güneş, geçen süreç içerisinde hep öğretmenlik mesleğini yapmak istediğini söyledi. Ancak son atamayla artık ümidini kaybettiğini dile getiren Güneş, insanlara Fransızca öğretmeni olduğunu söylemekten utandığını kaydetti. Güneş, “Hep atanma umuduyla mesleğimin peşinden koştum. Anadolu liselerinde açık olduğu halde Anadolu liselerine önümüz kapalı olduğu için atanamıyoruz. Arkamızda gün geçtikçe dağ gibi yığılan bir mezun ordusu var. Mademki Fransızca öğretmenleri atanamıyor, neden hala üniversitelerde bu bölümlere alım devam ediyor?” diye sordu.

Almanca öğretmen adayı Emine Kaya da son zamanların en çok öğretmen alımının yapıldığı 2012 atamalarında, Almanca branşına ayrılan kontenjanın kendisini şoke ettiğini vurguladı. Kaya, "Almanca öğretmeni açığında binli sayılar telafuz edilirken ilk atamalarda sadece 3 kişilik kontenjan verilmesi bizi gerçekten çok üzdü. Bütün liselerin Anadolu lisesi olmasına, ikinci yabancı dile verilen değerin artmasına rağmen bize yapılan bu muameleye hiçbir anlam veremiyoruz. Artık hak ettiğimiz değeri görmek istiyoruz." diye konuştu.

8 yıldır atanmayı bekleyen bir diğer öğretmen adayı ise Eral Yılmaz İzmir’de bir kantinde askeri ücretle çalışıyor. Yılmaz diğer arkadaşları gibi kendi mesleğini yapmak istiyor. Yılmaz, “Fransızca hem AB hem de dış ticaret için çok önem teşkil ediyor. Fakat Fransızca ve Almanca bölümlerinden mezun olan arkadaşlarımız atanamadığı için birçok sorunla karşı karşıya kalıyor. Bizim tek istediğimiz kendi mesleğimizi yapmak.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

2011 yılında Gazi Üniversitesi Almanca Öğretmenliğini bitiren Aslı Berdibek de diğer atanmayı bekleyen binlerce öğretmenden biri. Babaannesiyle birlikte yaşadığını dile getiren Berdibek, ataması yapılmadığı için iş arıyor. Berdibek, "Annem ve babam yok. Babaannemle birlikte yaşıyorum. Atamam olmadığı için iş için bir restorantta garsonluğa başvurdum. İş yeri sahibi tecrübeniz var mı diye sordu. Kendimi o kadar çok aşağılanmış hissettim ki anlatamam. Babaannemin 450 lira maaışıyla geçinmeye çalışıyoruz. Umarım işler daha çok çıkmaza girmeden sesimiz duyrulur." ifadelerine yer verdi.

CİHAN