Başörtülü Olduğu İçin 6 Yıldır Okula Alınmıyor

Denizli'de okula kaydı yapılmasına rağmen başörtülü bir şekilde okumak isteyen Hatice Verda Altın, 6 yıldır hiç okula alınmayarak okuma hakkı gasp edildi.
İSTANBUL - Adı: Hatice Verda Altın, 10 yaşında, Okulda kaydı var ama 6 yıldır hiç okula gidemedi!

Okulu: Doktor Nejdet Durmuş İlköğretim Okulu (Hiç Başlayamadığı Okulu) Hatice Verda Altın 1. sınıftan itibaren hiç okula alınmadı. Okula alınsaydı bu gün 6. Sınıfta olacakt

Eğitim Hakkından Mahrum Edilmesinin Sebebi / Suçu!: Başörtüsüyle okumak istemesi. 

6 Yıldır Hiç Okula Alınmadı! 
Gaziantep, Bursa, Adana ve İzmir'de başörtüsüyle okumak isteyen eğitim haklarından mahrum edilip okul okul sürgüne gönderilirken bir başörtüsü mağduriyeti haberi Denizli'den geldi. Denizli'de okula kaydı yapılmasına rağmen başörtülü bir şekilde okumak isteyen Hatice Verda Altın, 6 yıldır hiç okula alınmayarak okuma hakkı gasp edildi. Bu da yetmezmiş gibi Hatice Verda'nın babasına kızın 89 gündür okula gelmiyor! Diye para cezası kesildi. Hatice Verda'nın babası Fatih Altın, para cezasının "kızın 89 gündür okula gelmiyor" diye kesilerek kendilerine iftira atıldığını söyledi. 

Kızını Okula Getirmiyorsun Diye İftira Atıp Ceza Kestiler 
Hatice Verda'nın babası Fatih Altın, "Velisi bulunduğum Hatice Verda Altın'ın Denizli Dr. Necdet ilköğretim okuluna devamını sağladığım halde kılık kıyafeti bahane ederek okula kabul etmeyerek Anayasanın 42.maddesinde, "Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz." denilmesine rağmen kızım eğitim hakkından mahrum bırakılmaktadır. Anayasası'nın 24. Maddesinde "Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz" denilmesine rağmen "Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Denizli Valiliği tarafından öğrencinin okula gelmediği ve velisi tarafından gönderilmediği yönündeki beyanlarının asılsız ve iftira olduğunu çekmiş olduğumu video görüntüsü ile kanıtladım. Ayrıca şahitlerim de var. Ben kızımı okula götürdüm ama kızım sırf başörtüsüyle okumak istediği için okula alınmıyor" dedi. 

Bakanlık ve Valilik Mahkemenin Kararını Hiçe Sayıyor 
"Denizli 7. Sulh Ceza Mahkemesi verilen para cezasını haksız bularak iptal etti. Ancak Bakanlık ve valilik mahkemenin kararını hiçe sayarak hukuku da ayaklar altına aldılar" diyen Hatice Verda'nın babası Fatih Altın, "Bu cezanın bize kesilme sebebi 56.maddeye dayandırılmaktadır. Denizli 7. Sulh Ceza Mahkemesi, sunduğumuz delillere bakarak bunun böyle olmadığı yönünde karar verdi ve bizim haklı olduğumuza karar verdi. Mahkeme ayrıca verilen para cezasının iptal edilmesine karar verdi. Ancak Bakanlık ve valilik mahkemenin bu kararını kabul etmeyerek, "Kanun yararına mahkemenin verdiği bu karar kabul uygulanamaz" diyerek kendilerini mahkemeden üstün tutarak bir hukuk skandalına da imza attılar. Mahkemenin vermiş olduğu kararın yok sayılarak verilen para cezasını da ödemem gerektiğini bana tebliğ ettiler" diye konuştu. 

Çocuğunu Okula Getiriyorsun Ama… 
Mahkemenin verdiği karardan anlaşılıyor ki verilen para cezası, Milli Eğitim'in 10. maddesinden verilmesi gerekirken, 56. madde ile bize iftira atılmıştır" diyen Fatih Altın, "Mahkeme kararı bile bunu teyid edecek nitelikte olarak şunları yazmıştır: "Milli Eğitim Bakanlığı ile diğer bakanlıklara bağlı okullardaki görevlilerle öğrencilerin kılık kıyafetlerine ilişkin yönetmeliğinde; (Madde 10 İlkokullarda) okul içerisinde baş açık saçlar temiz olup düzgün taranır...

14. Maddeye uygun olarak düzenlenir hükmüne göre öğrencinin kılık kıyafetinin okul yönetimince belirlenen şekilde olması gerekirken, muterizin (verilen cezaya itiraz eden) kızı Hatice Verda Altın'ın başı kapalı bir şekilde okula getirdiği, okul yönetiminin ise yönetmeliğe kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davranıldığı için okula alınmadığı, muteriz ise yönetmeliğe aykırı olarak çocuğunu okula göndermek istemesinde ısrar ettiği ve bu şekilde çocuğunu okula toplam 89 gün göndermemesi nedeniyle Valilik oluru ile İl Milli Eğitim Müdürlüğünce toplam 1335 TL idari para cezası verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla itirazın reddine karar vermek gerekmiştir" şeklinde konuştu. 

AİHM'E Başvuracağım 
Kızımın eğitim hakkına engel olanlar hakkında AİHM'e başvurup Türkiye aleyhine dava açacağını baba Fatih Altın, "Ben velisi olarak kızımı okula götürmekteyim, lakin başörtüsü sebep gösterilerek kızımın eğitim hakkına engel olanlar devamsızlık tutanağını sahtekârlık yaparak bana 56.maddeye dayanarak para cezası kesmektedirler. Kılık kıyafet ile ilgili bir ceza hükmü var ise uygulanmasını talep ediyorum. Yoksa 56. madde sahtekârlığı ile kesilen bu cezayı kabul etmiyorum. Bu sahtekârlığın düzeltilmemesi halinde AİHM'e çocuğumun eğitim hakkının elinden alınması, din ve vicdan özgürlüğünü kısıtlamaları sebebi ile başvurup Türkiye aleyhine dava açacağım" dedi. 

Başörtüsüyle Okula Gelmek Diye Bir Suç Var Mı? 
Çocuğu okula götürdüğümü Adalet Bakanlığı bile kabul ediyor. Ama buna rağmen ceza vererek kanunlarda olmayan bir şey ile bizi caydırmak için ceza verdiklerini ifade eden baba Fatih Altın, "Bu tutumumuzdan bizi caydırmak için daha önce buna benzer bir iftiraya başvurdular. Ben mahkemeye başvurup buna itiraz ettim. Mahkeme kesilen cezayı iptal etti. Çocuğumuzu okula götürmek ile hangi kabahati işledik de bu suç ile suçlandık? Görüldüğü gibi caydırmak için kabahatler kanununu dahi kullanıyorlar. Adalet Bakanlığı bile çocuğu okula götürdüğümüzü kabul ediyor. Ama onlar da getirmemişiz muamelesi yaparak mahkemenin vermiş olduğu kararı kabul etmeyerek cezayı ödememi istiyorlar. Adalet Bakanlığına mahkemenin bize haklı bulduğu mahkeme kararı ile ilgili başvuru yaptım. Bize iftira atıyorsunuz. Çocuğu okula almayan sizsiniz. Almadığınız halde çocuğu okula getirmiyor diyorsunuz.

Biz bu cezayı hak etmiyoruz. Ama eğer siz bu cezayı kızını başörtüsüyle okula getiriyor. Biz de ondan dolayı kesiyoruz diyorsanız cezayı kesin. Biz onu kabul ediyoruz. Eğer böyle bir suç varsa biz bunu kabul ediyoruz. Ama siz çocuğu okula getirmiyor diye iftira atıyorsunuz. Oysa biz çocuğu okula getiriyoruz. Almayan sizsiniz. 89 gündür okula gelmiyor diye iftira atmasınlar. Bana desinler ki "Evet sen çocuğunu okula getiriyorsun. Ama kızını Allah'ın emri olan başörtüsüyle geldiği için onu okula almıyoruz. Onun için bu cezayı veriyoruz" o zaman verdikleri bu cezayı onlara ödeyeceğim. Ama bana iftira atmasınlar çocuğunu okula getirmiyor demesinler. Çünkü ben çocuğumu okula götürüyorum. Bunu okul müdürü de biliyor, ben de biliyorum, şahitlerde var. Ama onlar kızımı başörtülü olduğu için okula almıyorlar." dedi. 

Polis Eşliğinde Darp Ettiler! 
Denizli'de yaşanan başörtüsü mağduriyeti sadece bununla sınırlı değil. İfadesinin alınması için babası tarafından polis karakoluna götürülen Hatice Verda polis tarafından tehdit ediliyor. İfadesi alınırken yanında sözde ona psikolojik destek vermek için bulunan R.Y isimli sosyal hizmetler uzmanı tarafından darp ediliyor. Hatice Verda'nın babası Fatih Altın, bunun için savcılığa başvuruyor ama savcılık takipsizlik kararı veriyor. Ayrıca ne ilginçtir ki, Hatice Verda'nın ifadesinin alındığı odada kayıt yapması gereken kameralarda o gün arızalı olduğu için hiçbir şeyi kaydetmemiş! 

Rabbimin Kameraları Bu Yaptıklarınızı Kayıt Altına Alıyor 
Hatice Verda'nın babası Fatih Altın, yapılan bu insanlık dışı muameleyi şöyle anlatıyor: "Kızımın ifadesini almak için polis karakoluna getirmemi istediler. Ben de kızımı polis karakoluna götürdüm. Bir odaya aldılar. İki polis bir avukat ve yurttan gelen bir psikolog eşliğinde ifadesini aldılar. İçerde çocuğumu darp ettiler. Polisler çocuğa psikolojik baskı uygulayarak "Senin babanı cezaevine atarız. Seni de yurda alırız" diye tehdit ettiler. R.Y isimli sosyal hizmetler uzmanı çocuğun başörtüsünden tutup saçını yoluyor.

Bunu yapan devletin gönderdiği sosyal hizmetler uzmanı! Odada iki polis ve bir avukatın yanında bunu yapıyor. R.Y ile ilgili suç duyurusunda bulundum savcılık takipsizlik kararı verdi. İfade alınan yerde kamera kayıtlarının incelenmesini istedim. Beni karakola çağırıp bu davadan vazgeçin anlaşalım dediler. Ben onların üzerine gidince onlar kameralar bozuktu kayıt yapılmamış dediler. Ben onlara "Sizin kameralarınız bozuk olabilir ama rabbimin kameraları bu yaptıklarınızı kayıt altına alıyor. Siz ahirette Allah'ın huzuruna çıktığınız zaman o kayıtlardan nasıl kurtulacaksınız" dedim. Hepsi yüzüme bakıp hiç seslerine çıkarmadılar.