Gelir testi için uygulamalar değiştiriliyor

Zorunlu GSS uygulamasının en önemli ayağı, harcamalara göre gelir testi bölümüdür. Bu sebeple vatandaşların gelirlerini tam hesaplayabilmek ve yerinde yani evlerinde kontrol edebilmek için de gerekli tedbirler alınmıştır. Bir yıl içinde de 9.5 milyon yeşil kartlının sayısı yarıya indirilecektir.
Hükümet gelir testini kendine göre doğru yapmak adına Tapu Kanunu'nu değiştiriyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na da ev ziyaretinde bulunup gelir testi yapsınlar diye 3000 eleman alıyor. Amaç her vatandaşa zorla GSS paketi satmak.

Tapu Kanunu değişiyor ve bunu da bize "Tapuda devrim" diye yutturuyorlar. Değişikliğe göre gayrimenkulu, yani evi-tarlası-bağı-bahçesi olan birisi vefat ederse geride kalan mirasçılarının mahkemeye gidip veraset ilamı almadan miras hakları kendi adlarına otomatik olarak bilgisayarda kaydedilecek. Buna devrim diyorlar ama devrim mi değil mi bakalım.

TAPUDAKİ REFORM DA PRİM ALMAK İÇİN

Peki bu düzenlemenin amacı ne? Amaç gelir testi. Şu an 9.5 milyon yeşil kartlı ve 2 milyon kadar da 1 Ocak 2012'de SGK'ya GSS (Genel Sağlık Sigortası) primi ödeyecek vatandaş var. Bu düzenleme, yeşil kartlıların sayısının azaltılması ve prim ödeyecek hale getirilmesi için ve prim ödeyecek diğer GSS'lilerin mal varlıklarının tespiti için yapılmıştır.

Yeşil kartlılar, 18 yaşından büyük çocuklarımız, ayda 30 günden az SSK'lı çalışanlarımız ile köylüler 1 Ocak 2012 gününden sonra potansiyel GSS primi ödeme yükümlüsü olmuşlardır. On üç (13) ayrı kurum-kuruluş, 28 farklı harcama ve gelir kalemine göre vatandaşların gelirini tespit edecek. Tespitten sonra da, "Kredi kartı harcamanıza, kiranıza, mal-mülkünüze baktık. Sizin evinize ayda kişi başına asgari ücretin üçte birinden fazla para giriyor. GSS'den yararlanmak için her ay 33 ile 212 lira arasında GSS primi ödeyeceksiniz" diyecekler, amaç sadece bu.

Bu arada da adlarına kaydedilecek miras, iştirak şekilde olacak, yani mirasçı olarak adları olacak ama miras payları yazılı olmayacak. Bu da vatandaşın hiçbir işine yaramayacak. Mirası adına paylı yazdırması için yine mahkemede veraset ilamına muhtaç olacak.

3000 MEMUR, EVLERİ KONTROL EDECEK

Gelir testini yapacak olan, yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'dır ve bu bakanlığa 3000 eleman alıyorlar. Bu uzmanlar her yıl yeşil kartlı aileleri ziyaret edip gelirlerini tespit edecek ve tespit ettikleri gelire göre de yeşil kart kapsamından çıkarıp GSS primi öder hale getirecek.

İlgili yönetmeliğe göre, Genel Sağlık Sigortası tescili yapıldığı tarihten itibaren primi devlet tarafından ödenenler ile asgari ücretin üçte biri üzerinden prim ödeyenlerin hane ziyaretleri her yıl yenilenecek. Yani evleri ziyaret edip yaşam kalitesine bakacaklar, evin kirasının nasıl ödendiği, yiyecek ve giyim eşyalarının nasıl satın alındığına bakacaklar.

İşçisiniz ve gerek gerçekten gerekse işveren kayıtdışı çalıştığı için ayda 30 günden az SGK'ya bildiriliyorsunuz. İşte sizler de 1 Ocak 2012 gününden itibaren GSS'li olup prim ödemek zorundasınız. Kanuna göre çağrı üzerine çalışanlar ile kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar, her ayı takip eden ayın 23'ünde internete girecekler ve işverenin kendisini kaç gün bildirdiğine bakacaklar.

Eğer 30 günden az ise koşa koşa kaymakamlığa gidip gelir testi yaptıracaklar, ardından gelir testiyle SGK'ya gidip kendilerini prim borçlusu haline getirecekler, oradan da koşa koşa bankaya gidip borcu ödeyecekler. Bu işlemi ayın 23'ü ile 30'u arasında yapmazlarsa ne kendileri ne de bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocukları sağlıktan yararlanamayacağı gibi borçları da çoğalmaya devam edecek.

Vatandaş tepkisi

Zorla sigorta olur mu?

Ben bilgisayar mühendisiyim ve şu anki Türkiye çalışma koşullarını reddederek işsiz kalmayı kabul etmiş oldukça bilinçli bir vatandaşım. Dünkü Habertürk TV'de esnek çalışma yasasını anlatış performansınız harikaydı. İstanbul'da çalışan arkadaşlarım bu esnek çalışma yasasının nerelere varacağını bilmeden çalışıyorlar. Dün AK Parti halkla ilişkileri arayıp bu yasayla ilgili eleştirilerimi söyledim. Oradaki görevli bile inanamadı, "Böyle bir şey yapmış olamayız" dedi. Hiç kimse akla mantığa sığdıramıyor.

İşsiz birini zorla sigortalı yapacaksın ve ondan zorla para isteyeceksin. Adamın geliri yoksa bile gidip anne ve babasının mal varlığını araştıracaksın. Adamın zorla evine gidip ziyaret edeceksin. Zorla sigorta paketi satacaksın. Dünyanın neresinde görülmüş bu uygulama? Ertan Savaş