Kentsel dönüşüm doğal afetlere göre yapılmalı

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Güney Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Engin Er, Bursa’daki kentsel dönüşüm çalışmalarının, ranttan uzak tutulması gerektiğini ve estetik kaygılardan önce, doğal afetlere uygun bir an önce başlatılması gerektiğini söyledi.
JMO Güney Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Engin Er, Deprem Haftası nedeniyle oda merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Bursa ve yöresindeki depremselliğe bir kez daha dikkat çekmek istediklerini aktaran Engin Er, Türkiye’nin yüzde 93’ünün, nüfusun yüzde 95’inin ve sanayi kuruluşlarının yüzde 98’inin deprem kuşağında bulunduğunu hatırlattı, bu konuda herkesin duyarlı olması gerektiğini bildirdi.

Türkiye’de 1900’lü yıllardan 1999’a kadar, Büyük Marmara Depremi dahil, toplam 151 hasar yapıcı nitelikte deprem olduğunu bildiren JMO Yönetim Kurulu Başkanı Er, “Bunlar sonucunda 650 bin 786 bina yıkıldı veya ağır ölçekli hasar gördü. Bugüne kadar 97 bin 839 insanımız hayatını kaybetti. Ortalama olarak, her yıl yaklaşık 6 bin binamız yerle bir oluyor ve ne yazık ki 982 vatandaşımız depremlerde kaybedilmiş oluyor.” diye konuştu.

Nüfus yoğunluğu açısından Bursa ile kıyaslanamayacak olan son 23 Ekim ve 9 Kasım tarihli Van depremlerindeki yıkılmış veya ağır hasarlı bina sayısının 72 bin 242 olduğunu hatırlatan Er, "Bugün için bölgemizde oluşabilecek bir depremde olası senaryolara göre 30 milyar dolar maddi zarar ve binlerce can kaybı öngörülüyor. Yakın geçmişte yaşadığımız depremlerin yol açtığı yıkımların, hasarların, can kayıplarının unutulduğunu, kaderleriyle baş başa bırakılan ve çaresizlik içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışan binlerce insanın sorunlarının hala ortada durduğu bir süreci yaşıyoruz. Türkiye’de afet yönetimi ve afetlerde risklerin azaltılması konularına yönelik önemli bir birikimin olduğunu söylemek mümkün olmasına rağmen, bu birikimlerden yeterli ölçüde yararlanılmadığını görmekteyiz." dedi.

Önemli olanın, depremde ağır bedel ödeyen halka karşı toplum katmanlarında, bilhassa devlet kurumlarında deprem duyarlılığının geliştirilmesi ve duyarlılığın sağlanması olduğunu anlatan Oda Başkanı Er, Bursa’daki yapılaşmanın en az yarısının ruhsatsız olduğunu ileri sürdü. 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen halen iyi işleyen bir afet yönetim sistemi kurulamadığını iddia eden Er, şöyle devam etti:

"Afet zararlarının azaltılması konusunda ülkenin halen bir stratejik planı yoktur. Her depremden sonra biraz duyarlı gibi davransak da hemen unutuyoruz. En son Van’da meydana gelen deprem yine dikkatlerimizi bu konu üzerine çekse de hala gerek planlama gerek uygulama bazında yapılabilmiş bir şey yoktur. Unutmamak gerekir ki afetlere karşı can ve mal güvenliğini sağlamak devletin anayasal görevidir. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar mutlaka planlara yansıtılmalıdır. Deprem önlemleri için bütçeden pay ayrılması gerekmektedir. Yapı Denetim Yasası’ndaki eksiklikler tamamlanarak uygulanmalıdır. Zemin vizesi mutlaka uygulanmalıdır. Doğal afetlere yönelik kentsel dönüşüm uygulanmalıdır. Önce insan, önce yaşam hakkı önplana çıkarılmalıdır. Depreme suskun kalmak, yıkıma ortak olmaktır. Deprem doğal afettir. Doğal olmayan, tedbir almamaktır."