Örgütlenme ve eylem yapma hakkı yerel kanunlarla yasaklanamaz

Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere göre serbest olan örgütlenme ve eylem yapma hakkı da yerel kanunlarla yasaklanamaz. KESK veya başka bir sendikaya üye hava çalışanları örgütleri grev veya iş bırakma eylemi kararı alsa ve üyeleri de bu karara uyarak işi bıraksa, eylem yapsa ceza verilemez. İşten de atılamaz.
Türkiye'deki hukuk yolları tüketilip olay Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giderse her bir işçi için Türkiye yüklüce tazminat öder. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi; "Örgütlenme hakkı eylem hakkını da içerir; sendikaları eylem kararı almış ve çalışan da buna uymuşsa, kendisine ceza verilemez" diyerek Türkiye'ye binlerce Euro cezalar verdi. Hükümet geçen yıllarda Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları makinistlerinin, trenleri istasyonlarda durdurma eylemlerine ceza vermekten imtina etmişti.

AİHM TÜRKİYE'YE CEZA VERMİŞTİ

1998 yılında köprü ve yollarda iş yavaşlatma eylemi nedeniyle Yapı-Yol Sen'e gider kaybını ödeten ve eyleme katılan çalışanlara da iş bıraktırmaya varan cezalar uygulayan Türkiye'yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2007 yılında tazminata mahkûm etti.

AİHM, çalışanların barışçıl eylem yapabileceğine karar vermişti. Yapı-Yol Sen Sendikası tarafından açılan davada, 1998 yılında yapılan köprü ve otoyollarda iş bırakma eylemi nedeniyle oluştuğu iddia edilen 70 bin TL'lik maliyetin ceza olarak sendikadan alınması karara bağlandı. Sendika tarafından ödenen 33 bin 650 Euro'nun Avrupa Bankası faiz oranı uygulanarak geri ödenmesine ve 12 bin 600 Euro da manevi tazminat ödenmesine karar verilmişti.

TOPLU EYLEM HAKTIR CEZA İÇERMEZ

AİHM'nin kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11 'inci maddesi gereği Türkiye Cumhuriyeti'nin hak ve özgürlükleri garanti ettiği, bunun da toplu pazarlık ve toplu eylem hakkını içerdiği ifade edildi.

Türkiye'nin iç düzenlemelerini bu hükme uygun yapmadığı sonucuna varan AİHM, çalışanları arasında ayrım yapma hakkı saklı kalmak üzere, memurların geniş kesimi için örgütlenme özgürlüğünün gereğini yerine getirecek araçların kullanımına izin verilmesi gerektiğini ifade etmişti.