Mamografi Nedir

Mamografi, memenin radyografik olarak incelenmesidir. Meme kanseri kadınlarda memeyi etkileyen en önemli hastalıktır. Amerika’da 54 yaş altındaki kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en sık nedeni meme kanseridir.

Ülkemizde yapılan istatistiklerde ise kadınlarda kansere bağlı ölüm nedenleri arasında akciğer kanserinden sonra ikinci sırayı meme kanseri almaktadır. Bu nedenle yapılan araştırmalar sonucunda 40 yaşından büyük kadınlarda yılda bir kez yapılan mamografi yardımıyla her yıl meme kanserine bağlı 7500 ölümün önlenebileceği ortaya çıkmıştır.

Mamografi, meme dokusunun detaylı görüntüsünün düşük dozajlı bir röntgen ışını yardımı ile incelenmesini sağlar. Meme kanseri tedavisinin başarıya ulaşmasında erken teşhis çok önemlidir. Mamografi ise teşhiste çok önemli bir rol oynar. 50 yaşın üzerindeki kadınlarda bulunan meme kitlelerinin %90’ının hissedilebilir büyüklüğe ulaşmasından 2 yıl kadar önce mamografi ile belirlenebileceği sanılmaktadır. Mamografinin yararları, potansiyel riskleri ve verdiği rahatsızlıktan çok daha fazladır.

Mamografi göğüs dokusundaki değişiklikleri kadının kendisi tarafından ya da muayene sırasında farkedilemeyecek boyutta iken bile görüntüleyebilir. Kitlenin bulunmasından sonra, mamografi bunun kanser olup olmadığının belirlenmesinde de kullanılabilir. Şüpheli doku küçük bir ameliyatla çıkarılarak mikroskopta kanser olup olmadığı belirlenir.

Mamografi taraması sırasında meme dokusunun yüksek doz radyasyona maruz kaldığı inancı önemli bir sorun oluşturmaktadır. Ancak henüz mamografi nedeniyle kanser olan kadın bulunmamaktadır. Mamografi tekniğinin gelişmesine paralel olarak meme dokusunun inceleme sırasında maruz kaldığı radyasyon dozu azalmaktadır.

Mamografi meme dokusunun adet döngüsünün içinde en iyi görüntülenebildiği bir dönemde yapılmalıdır. Bu dönem adet kanamasının başladığı ilk hafta içerisinde, hormon seviyelerinin henüz nispeten düşük olduğu günlerdedir. Her göğsün çekiminde, göğüs bir filmin üstüne yerleştirilir ve iki şeffaf tabaka arasında bastırılır. Bu tabakalar genellikle şeffaf cam elyafından ya da başka şeffaf plastiklerden yapılmışlardır. Bu sıkıştırma göğsün düzleşmesine neden olur, bu da en fazla dokunun görüntülenmesini ve incelenmesini olası kılar. Meme bölgesinde ya da koltuk altlarınızda deodorant ve pudra kullanmamanız gereklidir. Röntgen teknisyeni belinize kadar soyunmanızı isteyecek, daha sonra da meme dokusunu sıkıştıracak şekilde her iki memeyi sırayla bir kapak ve bir röntgen ışını levhası arasına yerleştirecektir. Memeleriniz küçükse mamografi hafif bir rahatsızlık yaratabilir ancak işlem yalnızca bir kaç dakika sürecektir.

Tamaçlı mamografi meme kanseri açısından risk faktörü bulunmayan kadınlarda 40 yaşında başlar. Mamaografi 50 yaşına kadar 2 yılda bir, daha sonra yılda bir defa uygulanmalıdır. Her yıl yapılan rutin jinekolojik muayeneler esnasında yapılan meme muayenesinde bir sorun saptanması durumunda veya kadının her ay kendi yaptığı meme muayenesi esnasında bir sorun saptaması ve bu sorunun doktor muayenesiyle doğrulanması durumunda mamografi yenilenir. Kırk yaş altındaki hastalarda meme dokusundaki sorunlar genellikle meme muayenesi ve meme ultrasonografisiyle aydınlatılır. Ailesinde meme kanseri görülen hastalarda ya da riskli gurupt ise gerekirse 40 yaşın altında da mamografi yapılabilir.

Meme küçültme estetik ameliyatı öncesinde de 40 yaşın üstündeki hastalarda, ayrıca risk gurubuna giren hastalarda gerekirse 40 yaşın altında mamografi istenir. Risk gurubuna girmeyen 40 yaş altındaki meme küçültme estetiği hastalarında ise meme ultrasonografisi istenebilir.



Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Murat Kalemoğlu, "Mamografi Nedir" hakkında sorularımızı video sunum eşliğinde yanıtladı.

Mamografi Nedir Video Röportaj

Mamografi Nedir ?

Meme başı akıntıları çoğunlukla genç yaşlarda görülür. En çok şikayet de meme emzirme dönemi sonrasında devam eden akıntılardır. Bunların büyük bir çoğunluğunu bir fizyolojik kabul ederiz. Genç bayanlar menopoz dönemine kadar normal östrojen ve progestoron bir döngüsel siklusuna sahiptir. Menopoza doğru bu siklusta aksamalar gerçekleşir ve menopozda hormonal denge bir başka yapıya dönüşür. Hastanın fibrokistik hastalıkları menopoza kadar artış gösterirken menopoz sonrası gerilemeye uğrar. Menopoz sonrası meme başından akıntıyı en çok iltihabi nedenlerle görürüz. Ve meme başından iltihap gelmesi, gözle görülür şekilde irin, püy gelmesi kanser yönünden bizi rahatlatan unsurdur.

İrin veya püy gelmesi kanser olasılığını düşürür. Ve irine yönelik antibiyotik tedavisi, gerekli kültürden sonra yapılacak antibiyotik tedavisiyle sonuç alınır. Bunun dışında memede kitle var, memenin tek tarafından kendiliğinde, herhangi bir sıkma olmaksızın kendiliğinden oluşan bir meme akıntısı var. Bu akıntı irin değil, bu akıntı çok renkli bir akıntı değil, bu akıntı şeffaf, yarı kanlı ya da kanlı türevde bir akıntı ise kanser yönünden de değerlendirilip ileri tetkiklerinin yapılması şarttır.

Meme başından olan akıntılar sütümsü veya aynı anda yeşil, siyah, gri gibi pek çok renge sahip olabilir. Bunlar herhangi bir kanser riskini düşündürmez. Keza süt tarzında gelen akıntılar irin ve püy tarzında gelen akıntılar da kanseri düşündürmez. Berrak, şeffaf, yarı açık, yarı kanlı ve kanlı akıntılar kanser için bir belirteç olabilir. Ancak bu belirteç olma oranı da oldukça düşüktür. Mutlaka ileri tetkikler yapılmasını gerektirir ama kanser olasılıkları %15 düzeylerindedir.