LYS YGS İki Sistemin Karşılaştırması

LYS ve YGS Eski Sitem, Düz Lise Bitirenin Puanı; Ağırlıklı Ortaöğrenim Başarı Puanı (AOBP) 80 olan bir öğrencinin toplam 240 sorudan 160'nı doğru bildiğini, kabul edelim. Eski sistemde bu öğrencinin AOBP'si düz lise olduğu için 0.8 ile çarpıldı ve eklenecek puan 64 oldu. 2009 katsayılarına düz lise öğrencisi kendi alanına göre şu puanları aldı:
Alanı Sözel ise: 240 (ham puan) + 64 (Orta Öğretim Başarı Puanı)= 304

Alanı Sayısal ise:240 (ham puan) + 64 (Orta Öğretim Başarı Puanı)= 304

Alanı EA ise:241 (ham puan)+64 (Orta Öğretim Başarı Puanı)= 305

MESLEK LİSESİ BİTİRENİN PUANI

Bu öğrenciler kendi alanlarında devam etmek istediklerinde katsayı yine 0.8'di. Ancak artı olarak okul puanlarını 0.24 katsayısı ile çarpılarak bu puan ekleniyordu. 160 soruyu doğru bilen öğrencinin aldığı puan, düz liseden 19 puan yüksek, yani 323 oluyordu. Ancak kendi alanlarını seçmediklerinde AOBP 0.3 ile çarpılıyordu. Yani düz liselilerden 40 puan dezavantajları oluyordu.

Alanı Sözel ise: 240 (Ham puan)+ 24 (Orta Öğretim Başarı Puanı) = 264

Alanı Sayısal ise: 241 (Ham puan) + 24 (Orta Öğretim Başarı Puanı)= 265

Alanı EA ise: 240 (Ham puan)+24 (Orta Öğretim Başarı Puanı)= 264

YENİ SİSTEM

ARADA FARK KALMADI

Yeni sistemde incelediğimizde ise öncelikle AOBP değiştiğini görüyoruz. Çünkü yeni sistemde bu puan 500 üzerinden değerlendiriliyor. 80'nin karşılığı 400 oluyor. Buradan yola çıkarak öğrencilerin yine aynı neti çıkardıklarını düşünelim. İşte yeni sisteme göre puanlama. Buna göre öğrenci ister düz lise ister imam hatipli olsun aldığı ortalama ham puanı 400 oluyor. Bu noktada devreye AOBP giriyor. 400 puan 0,15 ile çarpılıyor. Bu da 60 puan demek. Bu da eklendiğinde öğrencinin puanı 460 oluyor. Bu alan gözetmeksizin seçilen alanlar için geçerli. Yani İmam Hatiplisi de Meslek Liselisi de düz liselisi de aynı puanı alıyor.

KENDİ ALANI AVANTAJI SÜRÜYOR

Eğer meslek liseliler kendi alanında devam etmek isterlerse bu sefer ortaya farklı bir tablo çıkıyor. Yeni sistem bu öğrencilere ek puan veriyor. Bu da AOBP'nin 0,06 katsayısı ile çarpılmasına ve bu puanın eklenmesini sağlıyor. Öğrencinin AOBP'si 400 olduğu için bu 0,06 ile çarpılıyor. Ortaya 24 puanlık bir ek çıkıyor. Bu sistem ile öğrencinin puanı 484'e çıkıyor.

KATSAYILAR EŞİTLENDİ

Yarımağan, ikinci sınavda da adayın test bilgilerini sağlıklı bir biçimde ölçmek istediklerini belirterek, adayın örneğin Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik bilgisini ayrı ayrı ölçmek istediklerini söyledi. Yarımağan, ''Eğer tek soru kitapçığı verirseniz, ortak bir süre verirseniz aday bazen sürenin tamamını Fizik'e harcıyor, bazen yarısını Fizik'e harcıyor. Yani her aday farklı bir davranış içinde bulunuyor. İki adayın aldığı Fizik puanlarını karşılaştıramıyorsunuz. Çünkü birisi Fizik'e 30 dakika, diğeri 45 dakika süre vermiş. Karşılaştırılabilir olması için eşit sürelerde elde edilmiş ölçüm değerleri olmasında yarar var. Biz bu zorluğun üstesinden geleceğiz. Önümüzdeki yıl ikinci aşamada testlerin soru kitapçıklarını ayıracağız'' dedi.

"Meslek lisesi mezunu öğrencilerin gidebilecekleri alanlarla ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmadığı" sorusu üzerine Yarımağan, yapılmadığını söyledi. Yarımağan, bu mezunların ek puan alacakları programlarda bir değişiklik olmadığını, diğer programları da zaten herkesin tercih edebildiklerini, gelecek yılki sistemde katsayılar eşitlendiği için diğer programlara başarılı öğrencilerin gitme şansının daha yüksek olacağını anlattı.

SAYISAL DERSLERİ BİLMEK GEREKİYOR

Yarımağan, şöyle konuştu: "Alan ve alan dışı ayrımı için kullanılan iki farklı katsayı vardı, şimdi tek katsayı var. Ama puan türleri önemli. Buna dikkatinizi çekmek istiyorum. Örneğin katsayı farkı kalmadı diye sosyal bilimlerden mezun bir öğrenci önümüzdeki yıl tıp fakültelerine veya mühendislik fakültelerine bu senekine göre kat kat fazla gidemeyecek. Çünkü o programların puan türü MF puan türü ve bu puan türünde başarılı bir sonuç elde etmek için de lisede okutulan Matematik, Geometri, Fizik, Kimya ve Biyoloji konularını bilmek gerekir. Ancak çok özel durumlarda öğrenciler okumadıkları derslerle ilgili bilgiyi edinip öbür programlara giderler. Yoksa örneğin mühendislik programlarına gitmek için ana kulvar liselerin fen koludur."

DERSHANE ELEŞTİRİLERİ

Yeni sistemin dershanelere gitme oranını artıracağı eleştirilerinin anımsatılması üzerine Yarımağan, şunları söyledi:

"Buna katılmıyorum. Adaylar zaten dershanelere gidiyorlar. Açıkçası biz sistem belirlerken dershane faktörünü düşünerek sistem belirlemiyoruz. Biz daha başarılı olma olasılığı yüksek adayları seçerek programlara yönlendirmeye çalışıyoruz. Aday bilgisini okulda öğrenmiş, dershanede öğrenmiş veya anne babasından öğrenmiş, veya arkadaşlarıyla öğrenmiş, bu bizim ölçmeye çalıştığımız bir durum değil ve bu başka bir konu. O konu açıkçası bizim gündeme aldığımız yani öyle bir sınav sistemi yapalım ki bu sınav sistemi öğrencinin dershaneye gitmesini önlesin veya önlemesin amacıyla hareket etmiyoruz. Biz öyle bir sınav sistemi yapalım ki bu sınav sistemi daha iyi mühendis olma olasılığı yüksek olan öğrencileri mühendislik programlarına yönlendirsin noktasından hareket ederek sınav sistemi belirliyoruz.

Ama bütün bunların ötesinde ben önümüzdeki yıl dershaneye gitmenin bu seneye göre daha çok olacağını sanmıyorum. Çünkü aynı konulardan, derslerden aynı tür sorular soracağız. 3 soru yerine 10 soru soracağız diye öğrencinin daha çok dershaneye gitmesine gerek yok."

(Kaynak: 22 Temmuz 2009 / İnternethaber.com)