Trafik sigortasında neler oluyor

250 lira olan sigortaya yüzde 200 zam yapıyorsunuz, bunun adalet neresinde?... "300 lira ödediğim trafik sigortasını bin 300 liraya çıkardılar"... Bunlar, geçen hafta yine bu sayfada, '2013'de oto sigortalarında primler artacak’ haberine gelen yüzlerce yorum ve şikayetten sadece birkaçı.

Ne oldu da trafik sigortası bir anda ciddi sorun haline geldi? Son 6 yıldır trafik sigortasından 3 milyar TL’ye yakın zarar ettiklerini, zararı da bugüne kadar tüketicilere yansıtmadıklarını gerekçe gösteren sigorta şirketleri, geçen yıldan itibaren primleri artırmaya başladı. Artış da öyle enflasyon oranında falan değil...

Özellikle büyük şehirlerde, bir önceki yıl sigortaya 300 lira ödeyip de küçük bir kaza yapandan, bin 300 liralara... Taksilerden 3-4 bin lira, minibüslerden 7-8 bin liralara kadar primler istenir hale geldi. Hal böyle olunca da trafik sigortasının primi neredeyse kaskoyu geçti ve vatandaş haklı olarak feryat etmeye başladı.

Öncelikle şunu belirteyim... Yaklaşık 12,5 milyonu ilgilendiren ve yaptırılması zorunlu olan bir sigortada; bu kadar fahiş prim artışlarını doğru bulmuyorum. Yine de konuya objektif yaklaşıp, öyle değerlendireceğim.

ZARARIN FATURASI TÜKETİCİYE

Peki neden, sigortacılar trafik sigortasından zarar ediyor? Son birkaç yılda trafik sigortasında sadece prim tarafında değil; sigortanın yapısında da ciddi değişiklikler yapıldı ve bunların hepsi de sigortacıların dışında gerçekleşti. Madde madde anlatayım. Ama önce bilmeyenler için bir konunun altını çizeyim: Bugün trafik sigortasında teminatları Hazine, yani devlet... Primleri ise sigorta şirketleri serbestçe belirliyor.

· ‘Trafikte devrim’ diye başlatılan kaza tespit tutanağı, maalesef beklenen sonucu doğurmadığı gibi sahte hasarları artırdı. Sigorta şirketleri uygulama öncesine göre yüzde 25 daha fazla hasar öder hale geldi.

· İki yıl önce çıkartılan bir yasa ile trafik kazalarında, sağlık giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmasına karar verildi. Sigorta şirketlerine de trafik sigortası primlerinin yüzde 10’unu SGK’ya devretme zorunluluğu getirildi. 2012’de de şirketler SGK’ya 300 milyon TL’nin üzerinde para aktardı.

· Yargıtay’ın, ‘kusurlu sürücünün trafik kazasında vefat emesi halinde geride kalanlara sigortadan tazminatı ödenir’ şeklinde karar alması ve bu kararın geçmişe yönelik de uygulanabilmesi, şirketlere ciddi hasar ödeme yükümlülüğü getirdi.

Bu nedenlerden dolayı sigorta şirketleri, zarar ettiklerini ortaya koyarak, son birkaç yıldır trafik sigortasında primleri artırıyor ve bundan sonra da artırmaya devam edecekler.

ÇÖZÜM BULUNMASI GEREKİYOR

Yeri gelmişken göz ardı edilen bir noktanın da altını çizeyim. Son 6 yılda trafik sigortasında teminatlar da 4 kat arttı. 2007 yılında kişi başına ödenen vefat teminatı 60 bin lira iken, 2013 yılında 250 bin liraya çıkartıldı. Daha açık şöyle anlatayım... Belki bugün trafik sigortası için bin-bin 500 lira, ticari araçlarda da 4-5 bin lira ödeniyor ama olası kazada, birinin ölümüne neden olunursa; sigorta şirketi, 300 bin liraya kadar tazminat ödüyor. Sigortacıların, primleri artırmalarının bir nedeni de yıllar itibariyle teminatlardaki işte bu artış ve bu artışın bugüne kadar sigortalılara yansıtılmaması.

Doğrudur... Tüm bu gerekçelerle, ‘zarar ediyoruz’ diyerek, zorunlu olan bir sigortada yüzde 200-300 prim artışının elbette, kabul edilir bir tarafı yok.

Peki, bu prim artışları sonucu trafik sigortasından kar edilecek mi? Hiç zannetmiyorum. Neden mi? Anlatayım. Bir... Bence, trafik sigortasının primleri arttığı için sürücüler kasko sigortasını artık yaptırmayacaklar. Daha doğrusu... Çok hasar yapanlar kasko sigortasına devam edecek, ama az ya da hasarı olmayanlar yaptırmayacak. Bu sefer ne olacak? Sigorta şirketleri hasar ödemeye devam edecek ama prim girdisi azalacak. İki... Primler arttıkça, trafik sigortasını yaptıranların sayısında azalma olacak ki, bana göre en tehlikelisi işin bu boyutu. Bu durumda da Güvence Hesabı’nın üzerindeki yük artacak. Anlayacağınız, bu zarar ibresi kara dönmeyecek; olan tüketiciye olacak.

Çözüm mü? Bence bu işin çözümü, sigortacılığın düzenlenmesini yürüten Hazine’de. Çünkü, sigorta şirketleri, zarar ettikçe primleri artırmaya da devam edecekler... Bu belli oldu. Hazine, ya primlerin makul seviyede olabilmesi için teminat limitlerini düşürecek... Ya da sigorta şirketlerine prim artışı için bir üst limit getirecek. Bunu da hem tüketici hem de sigortacılığın geleceği için yapacak.