Aile Hekimliğine, Doktor ve Sağlık Personeli Açısında Bakış

Hekim sayımız esasen tüm ülkede Aile Hekimliği sistemine geçmemize yetmiyor. Buna rağmen İMF'nin dayatmaları ile bu yola sokulduk. Sisteme göre, kamuda ve özelde çalışan hekimler Aile Hekimliğine geçebilirker, Aile Hekimi personeli sadece kamuda çalışan ebe-hemşire ve sağlık memuru (Toplum Sağlığı Bölümü mezunu) arasından seçilebilmektedir. Yani, kamuda doktor ve sağlık personeli olanlar Aile Hekimliği sistemine geçtiğinde artık 657 sayılı Devlet Memurluğundan gelen haklarını kaybetmiş olacaklar.

Aile hekimleri ve personeli sözleşmelidir ve sözleşme süresi bir yıldır.

Kamuda doktor, hemşire, ebe ve sağlık memuru iken bulunduğu ilin Valisi ile yapılacak bir yıllık sözleşme ile Aile Hekimliği sistemine geçmiş olanlar 657 sayılı Kanun bakımından aylıksız izinli sayılmaktadır ve 657’den gelen hakları artık yoktur. Sözleşmede yazılı şartlarla çalışacaklardır.

Kamudan geçenlerin sosyal güvenliği geçici olarak Emekli Sandığı (5510-4/C) ile ilgilendirilmeye devam edilecek ama nereye kadar? Zira, Aile Hekimliği sistemi esasen kendi muayenesinde çalışan hekimler gibidir ve esasen Bağ-Kur’lu olmaları gerekir. Fakat, kamudan gelenleri korkutmamak adına geçici olarak Emekli Sandığı ile ilgilerinin devam edeceği kanuna yazılmıştır.

Kamu hekimi olmadığı halde açıktan sözleşmeli olan hekimler ise SSK’lı (5510-4/A) gibi sosyal güvenlikleri sağlanacaktır.

Aile Sağlığı elemanları yani ebe-hemşire ve sağlık memurları sadece kamudan geçiş yapabilir, şimdilik primleri emekli sandığına ödenmeye devam edecektir.

Kamuya geri dönebilirler mi?

Sözleşmeli olarak çalışan aile hekimi ve aile sağlığı elemanları kurumlarında aylıksız veya ücretsiz izinli sayılırlar ve bunların kadroları ile ilişkileri devam eder. Bu personel, talepleri halinde eski görevlerine atanırlar ve sözleşmeli statüde geçen süreleri kazanılmış hak derece ve kademelerinde veya kıdemlerinde değerlendirilir. Sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta iken aile hekimi ve aile sağlığı elemanı statüsüne geçenlerden önceki sözleşmeli personel statüsüne dönmek isteyenler, eski kurumlarındaki boş pozisyonlara öncelikle atanırlar ve bu madde kapsamındaki çalışmaları hizmet sürelerinde dikkate alınır denmektedir ama Yönetmelikle bu dönüş kısıtlanmıştır.

İlgili Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 12 nci maddesine göre;

(3) Bakanlık, ilgili ve bağlı kuruluş kadrolarında memur statüsünde görev yapmakta iken ücretsiz izne ayrılarak sözleşmeli statüde aile hekimi veya aile sağlığı elemanı olan personel, sözleşmesinin herhangi bir suretle sona ermesi halinde kadro veya personel dağılım cetveli fazlalığına bakılmaksızın ücretsiz izne ayrıldığı görevine geri döner. Ancak kadrosunun bulunduğu birimin aile hekimliği uygulaması nedeniyle kaldırılması halinde bu birimin aktarıldığı toplum sağlığı merkezine atanır ve bunların memuriyet görevine başlamasından itibaren 30 gün içinde kendisinin talep etmesi ve müdürlüğün de uygun görmesi ile bir defaya mahsus olmak üzere aynı il içinde personel dağılım cetvelinde açık olan ve doluluk oranlarına göre ihtiyaç duyulan kadrolardan birine yer değiştirme suretiyle ataması yapılabilir denilmiştir. Ancak, sağlık ocağından gelen hekim ve personel bir daha asla sağlık ocaklarına dönemez zira kadroları iptal edilmiştir. Sadece Kamu Sağlığı Merkezlerine kadro sayısı kadar dönebilirler. Kadro yoksa en yakın ilçe, orada da yoksa en yakın işin Kamu Sağlığı Merkezine dönebilirler.

Aile Hekimliğinde geçirdikleri dönem için ikramiye hakları var mı?

Aile Hekimliği sistemine geçenler memur değillerdir. Bilindiği üzere memur olarak emekli olanlar memuriyette geçirdikleri her yıl için bir brüt maaş tutarında ikramiye alarak emekli olurlar. Bu personel memur olmadığına göre sözleşmeli olarak geçirdikleri süreler için ilerde emekli olduklarına ikramiye alabilecekler mi?

Emekli İkramiyesi konusunda 16/06/2010 tarihli 5997 Sayılı Kanun’un 14 üncü maddesi ile (5434 sayılı Kanunda) yapılan değişikliğe göre;

"Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. Mülga 2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz" denilmektedir. Yani, durum belirsizdir. İlerde bu personel emekli edildiğinde ikramiye konusunda sorunlar çıkması muhtemeldir.

Aile hekimi ve personeli sendika ve TİS hakkı var mı?

Aile Hekimleri ve personelin artık devlet memuru veya 657’ye göre sözleşmeli olmadıkları için herhangi bir sendikaya üye olamazlar. Sendikalara üye olamadıkları için yeni Anayasa ile getirilen memurların toplu sözleşme haklarından da yararlanamazlar. Bu kişiler özel bir sözleşme ile çalıştıklarından sadece sözleşmede yazan hakları ve borçları vardır.

Başka iş de yapamazlar

İmzaladıkları sözleşmeye göre; "Sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, bu görevleri dışında, bilimsel faaliyetler hariç olmak üzere mesleklerinin icrasından menfaat temin edemezler. Hizmet akdi suretiyle veya esnaf veya tacir sayılmayı gerektiren herhangi bir faaliyette bulunamazlar."

Kaynak: Ali Tezel-07.12.2010