Dövizzedeler Basın Bildirisi

DİLEKÇE KOMİSYONUNUN ÖNERMEDİĞİ,"TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ'NİN "ERK OLMADIĞINI BELİRTMESİNE RAĞMEN " JAPON YENİ VE İSVİÇRE FRANGI MAĞDURLARI İÇİN YAYIMLADIĞI GENELGE", "SÖZDE ÇÖZÜM" GİBİ MECLİSİMİZE SUNULMUŞTUR.

BANKALARINDA MUHATTAP BULAMAYAN JAPON YENİ VE İSVİÇRE FRANK'I MAĞDURLARININ ÇARESİZLİĞİ HERGEÇEN GÜN ARTMAKTADIR.

Çözümün Bankaları zarara uğratmadan oluşturulması hususunda da hemfikir olan bizler, BANKALARIN İNSİYATİFİNE MECBUR BIRAKILDIĞIMIZ GENELGEYi BANKALARA uygulatamıyoruz.VATANDAŞ OLARAK BUNA GÜCÜMÜZ YETMİYOR. Sürecin düzeltilmesinin DEVLET ELİYLE sağlatılabilmesinin kaçınılmaz artık ispatlanmıştır.

Japon Yeni ve İsviçre Frangına endeksli Kredi kullanarak,gelirlerini aşan taksit ödemelerine mecbur bırakılan, aşırı mağdur olan kişilerin,özellikle Hukuki platformada sonuç alamadıkları, ancak toplumsal boyutta sosyal bir konuya dönüşen durumlarına çözümün bulunabilmesi için TBMM'DE komisyon toplantıları yapılmıştır.

Bu toplantılarda Bankaların kur farkından dolayı aldıkları ücretleri, faiz getirisi olarak gösterdikleri, böyle bir faiz oranının haksız kazanç ve sebepsiz zenginleşme olarak yorumlanabileceği, Bankaların müşterileri Japon Yeni ve İsviçre Frangı cinsinden borçlanmaya teşvik ettiği ve yeteri kadar bilgilendirme yapmadığı,gibi tespitler yapılmıştır.

Komisyonun inceleme ve değerlendirmesi neticesinde idari düzenleyici işlem gerekiyorsa yapılmasına, tarafların uzlaştırılması için bir çözüm yolunun bulunmasına, taraflar anlaşmaya yanaşmıyorsa ve kanuni düzenleme yapılmasına karar vermiştir.

Komisyon Raporlarında, Türkiye Bankalar Birliği'nin "Bu konuda herhangi bir çözüm oluşturamayacaklarına ve erk olmadıklarına ait beyanatları"kendi ifadeleri ile tutanaklarda da yer almış olmasına rağmen 04.03.2014 tarihinde Türkiye Bankalar Birliği, Japon Yeni Ve İsviçre Frangına endeksli kredi kullanan kişilerin ödemelerinin yeniden yapılandırılması üzere bir Genelge yayımlamış; VE BU GENELGEYE,"TAVSİYE KARARI" ADINI KOYMUŞTUR.

MECLİSİMİZE, DİLEKÇE KOMİSYONUNUN ÖNERMEDİĞİ,TBB'NİN ERK OLMADIĞINI BELİRTMESİNE RAĞMEN YAYIMLADIĞI GENELGE'NİN,"SÖZDE ÇÖZÜM" GİBİ SUNULMUŞ OLMASI BÜYÜK BİR YANILTMADIR!!

*Uygulamanın en yüksek seviye zorlaştırılması için,ucu açık ifadeler kullanılan bahse konu Genelgenin Kapsamında,Yapılandırma müracaatında bulunan Mağdurlara verilen"ret "cevaplarıile,zaten bozuk olan psikolojimizin sınırları zorlanmaktadır.

*Ailesi,evi,ruh ve beden sağlıkları kaybolan bizlerin Bankalarca önümüze konan engeller bitmemektedir.Tüm Banka Şubelerinde;"Genelge bir tavsiye kararıdır,istersek uygularız."

Şeklinde bir fikir birliği söz konusudur.Yargıya intikal edenler,yapılandırma yapanlar ve konut amaçlı alınmış olmasına rağmen, kredisi 250.000 TL üzerinde olan kişiler kapsam dışı bırakılmışlardır.

Yargıya intikal eden kişiler kapsam dışı bırakılamaz!!

Hangi irade,bir vatandaşı Hukuki hakkını aradığı için,bir mağduriyete esas çözümün genelgesinde kapsam dışı bırakabilir. Ancak,Bahse konu genelgedeki ifadelerin aynısının bulunduğu bir dava başlığı "1,25 oranından geçmişe dönük Türk Lirası Kredisi gibi hesaplanarak ödenenlerin mahsup edilmesi"şeklinde mevcut bir yargısal talep oluşturulmuş ve kaybedilmiş ise, Hukukun kesin kararı söz konusu olabilir.Bu iddia ile açılan bir dava henüz mevcut değildir.Borçlar Kanunu Madde 138'in yürürülüğe girmesinden itibaren bizzat Milletvekillerimiz Hukuk Yolu İle çözüm aranmasını mağdurlara önermiştir.Ayrıca,konu sosyal bir konuya dönüşmüş,Hukuki platformda çözülemediği için TBMM'ne taşınmıştır.

Yapılandırma uygulanmış krediler kapsam dışı bırakılamaz!!

TCMB'ın2011 ve 2013 tarihlerinde,"borçların kendi para birimlerinde yapılandırılmasına ilişkin genelgeleri mevcuttur" .Geçici çözüm sağlamak adına,bu genelgeden faydalanan mağdurlar,anlam karmaşası yaratarak bu haktan mahrum edilmek istenmektedirler.Mağduriyeti çözme adına bir tavır sergilenmediği bu madde ile de ispatlanmaktadır.

250.000 TL üst limit,konut ihtiyacı ile belirlendi ise,bu değerin 500.000TL olarak revize edilmesi gerekir!!

Bir çok kişi evinin tamamına kredi kullandırılmak zorunda kalmıştır.Rakamların yukselmesi çaresizlik oranını azaltmamaktadır.Yapılan bu limitli uygulama,Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırıdır

Borcunu kapatanlar evini satmak zorunda kalanlar kapsam dışında kalamaz!!

Kaldıki en yüksek mağduriyet bu kişilerdedir.Dilekçe Komisyon ve Başbakanlık Komisyon Toplantıları'nın tutanaklarında, Bankaların Haksız kazanç sağlayarak sebepsiz zenginleştiği ve bunun karşılığında aşırı mağduriyete sebep olduğuna dair veriler yer almaktadır.

Mağdurlar Göre Genelge,Bankalar göre adı Tavsiye Kararı olan Sözde çözüm için üretilmiş Genelge de belirtilen ifade ile müracaat tarihi süresi 04.05.2014 de son bulmuştur.TBB Genelge'sini, Uygulayan bankalar "kısmi"olarak uygulamış olmasına rağmen,diğer Bankalar hala uygulamaya geçmemiştir…Bankasından kullandığım kredimin genelge kapsamında yapılandırılması için verdiğim dilekçeme,belirtilen süre dolmuş olmasına cevap verilmemektedir.

Oysa ki; magdurlar olarak bizlerin hayatları " kayıp" sıfatındadır. Tüm varlıklarını,ailelerini,işlerini,yaşam haklarını kaybetmişçaresiz kişiler,kendilerini"kaybedecek hiç bir şeyi kalmayan" olarak tanımlamakta, derin psikolojik tramvalar

yaşamaktadırlar.Toplumsal olaylara zemin hazırlayabilecek bu durumun telafisi, Bankaların bu negatif statikocu tavrı karşısında; ancak Devlet müdehalesi ile normalleşme sürecine girecektir.Tüm Mağdurlar borçlarının arkasındadır.Çözümün Bankaları zarara uğratmadan oluşturulması hususunda da hemfikirdir.Bu kredilerin,Bankalarca yabancıpara cinsinden karşılığının bulunmadığını ispatlayan doneleri, Bankaların aşırıkar ettiği sonucunu yaratmaktadır.

Sonuç olarak;04.03.2014 tarihinde TBB'nin,yayımladığı genelgenin uygulama esaslarındaki sınırlama kriterleri,genelgenin tavsiye niteliğinde olması uygulamayı en üst seviyede zorlaştırmıştır.Oysaki bu genelgenin varlık amacının,TBMM nezdinde gerçekleşen Komisyon Toplantılarında görüşülen ve belgeleri ile ispatlanan aşırı mağduriyetin, çözümlenmesine ilişkin olduğu şüphesizdir!!

Bu konunun, çözülmüş gibi lanse edilmiş olmasına rağmen,Bankaların herhangi bir yapıcı girişimi bulunmadığından,varolan mağduriyetin, olumsuz yönde derinleştiği,ve sorunun DEVLET ELİYLE ÇÖZÜMÜNÜN KAÇINILMAZDIR. BDDK nın, çözüme kalıcı ve genel kapsamlı bir hale dönüştüren müdahalesini, tüm mağdurlar umutla ve aslında çoktan tükenmiş sabırları ile beklemektedir..

ÖNEMLİ NOT!!

TBMM nezdinde gerçekleşen Komisyon Toplantılarına, TCMB ve TBB verilerine göre davet edilen Bankaların içinde ANADOLUBANK yoktur!!

Bu durum, Derneğimiz tarafından fark edilmiş ve Anadolubank A.Ş.'nin de bu kredi ürününü veren Bankalar arasında yeraldığı bilgisi,29/01/2014 tarihli yazımız ile Hazine Müsteşarlığı'na bildirilmiştir.

Anadolubank,bu kredi ürününü verdiği bilgisini, TCMB VE TBB ye vermediği için, TBMM nezdindeki toplantılara katılım gerçekleştirmemiştir.

Bu Banka da, mağdurların ekstreleri incelendiğinde "Kur Farkını", "Faiz Ve Komisyon Ücreti "olarak tahsil etmektedir.

Şu an gelinen noktada Mağdurlarına "TAVSİYE KARARININA UYMA ZORUNLULUĞUMZ YOKTUR,BUKARARIN BANKALARCA BAĞLAYICILIĞI BULUNMAMAKTADIR", İBARESİ İLE, SEBEPSİZ OLARAK TÜM BAŞVURULARA "RET" Yazısı vermektedir. Bu yazı örneği ekte yeralmaktadır.

Oysaki 2008 basınn arşivinden de görülebileceği gibi;

Anadolubank, Bu kredileri ilk defa verdiği için basında övünmektedir.Gen.Müdür yardımcılarının, ısrarla Japon Yenini öneriyoruz beyanatları hala internette mevcuttur.